Lidyana.com’un kurucusu Hakan Baş’la girişimleri ve marka başarısını konuştuk.

ileeticaretturkiye

Lidyana.com’un kurucusu Hakan Baş’la girişimleri ve marka başarısını konuştuk.

Kendinizden kısaca bahse- der misiniz?
1983 İstanbul doğumluyum, orta- okul ve lise öğrenimimi Üsküdar Amerikan Lisesi’nde, lisans eği- timimi Cornell Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamladım. Bu süreç içinde aynı zamanda milli takımda ve Fenerbahçe’de profesyonel yüzücüydüm. Daha sonra Amerika’da Merill Lynch ve Türkiye’de Raymond James Financial’da toplam 3 yıllık Yatırım Bankacılığı deneyimim oldu. 2008’de Amerika’ya geri dönüp Yale Üniversitesi’nde MBA eğiti- mi aldım. MBA eğitimim sırasında Endeavor’da staj yaptım. 2010’da Türkiye’ye döndüm ve dönmemle
birlikte alanında başarılı pek çok kurumsal firmadan teklifler aldım. Nihayetinde Garanti Bankası’nın teklifini kabul ettim ama buradaki 1 aylık çalışma sürecimin ardından kurumsal hayatın bana göre olma- dığına kanaat getirip kendi işimi kurmak için istifa ettim. İlk olarak 2010’un Ekim ayında Si- dar Şahin’le birlikte Peak Games’i kurduk. Çok kısa zamanda büyüdü ve dünyanın önde gelen sos- yal oyun şirketlerinden biri haline geldi. 4 kez yabancı yatırım aldık ve şu an kurulduğumuz dönemde ki değerimizi onlarca kez katlamış durumdayız. Mart 2011’de yakın arkadaşım Alper Afşin Özdemir’le beraber Krombera adlı dijital ajansı kurduk. En başta sosyal medya danışman- lığı vererek başladık. Şu an web sitesinden mobil uygulamalara kadar dijital alandaki tüm hizmetleri
vermekteyiz. Çok büyük şirketlerin dijitaldeki solo ajansı konumundayız. Daha sonra 2012 Şubat ayında Lidyana’yı kurduk. Lidyana’yla beraber e-ticarete atılmış olduk. Lidyana, ilk etapta sadece takı ve aksesuar sitesiydi, daha sonra sitenin aldığı yüksek ilgi ve algıyı değerlendirmek için giyim ve ayakkabı başta olmak üzere, diğer moda kategorilerine de girmeye başladık. Günümüze geldiğimizde, tasarımcıların ön planda olduğu, algısı ve bilinirliği yüksek bir moda sitesi haline geldi. Lidyana’dan sonra artık seri girişimci olmuştum ve farklı alanlarda girişimlerimiz devam etti. Prodüksiyon, animasyon, PR ajansı daha sonrasında da birkaç tane daha yerli ve yabancı teknoloji girişimine yatırımda bulundum. Son olarak da bir mermer şirketine ve bir Fransız restoranına ortak oldum. Fakat operasyonel olarak tabi ki 7/24 lidyana’nın başındayım.

Lidyana.com nasıl ortaya çıktı?
2011 yılının sonlarına doğru internette başka neler yapabiliriz diye araştırıyorduk. Peak Games ve Krombera maceralarından sonra daha reel ürünlerin olduğu eticaret tarafı da ilgimizi çekiyordu. 2012 senesine girerken, bu tarafta da büyük bir potansiyelin olduğunu düşündük. O zamanlar iskonto iş modeli üzerine kurulu özel alışveriş siteleri daha çok gündemdeydi. Biz Lidyana’da “sezon ürünleri- ni sezon fiyatlarından satacağız” dedik. “İnsanların internetten alış- veriş yapma sebebi indirim değil, kolaylık olsun” dedik ve trend ya- ratan markaları ve tasarımcıları bir araya getirdik. Müşteri hizmetini ön planda tutan, daha çok kalite- ye önem veren bir site kurmaya karar verdik. Arda Turan, Nevzat Aydın, Sina Afra, Saffet Ulusoy, İs-
met Öztanık, Gökçe Kabatepe gibi sektörlerinin önde gelen isimlerini de yatırımcı olarak bir araya getirip Lidyana.com’a start verdik.

Girişimcilikte bugünlere gelmenize en büyük etken / etkenler nelerdir? Girişim- ci ruhunuzu neye borçlusu- nuz? um
Her şeyden önce çok çalışmak önemli. Genelde üşenmemek, bir fırsat görünce hamle yapabilmek önemli ve bunun için de çalışkan bir karakter gerekiyor. Biraz güçlü sezgilere sahip olmak gerekiyor. Hem iş potansiyeliniz hakkında hem de çalışacağınız takım arkadaşları hakkında doğru öngörülerde bulunmanız gerekiyor. Bir sektörde potansiyel varsa orada nasıl bir iş modelinin işleyeceğini iyi kötü sezip ona göre hamle yapmak veya ekibi kurarken bir kişinin start up hayatına uygun olup ol- madığını veya sonrasında büyüme dönemine uygun olup olmadığını iyi analiz edebiliyor olmak lazım.
Ben girişimciliğin bir karakter özel- liği olduğunu ve sonradan girişim- ci karaktere yönelmenin zor olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir rol modeliniz var mı? Türkiye’de, aynı zamanda aile dostumuz da olan Mehmet Ali Ay- dınlar’ı, kariyerimin ilk yıllarından beri örnek alıyorum. İş etiği, disiplini, çalışkanlığı ve sürekli bilgilerini güncelleme özellikleri hep bana örnek olmuştur. Start up ve seri girişimciliğe bürünmemle beraber global tarafta farklı rol modeller de edindim. Özellikle Richard Bran- son’ı ve Elon Musk’ı takip ediyorum.

Lidyana.com’un başarısının sırrı nedir? Ünlülerle yaptı-ğınız işbirliklerinin markaya ne gibi katkıları oldu?
Lidyana.com’un başarısının sırrı aslında tek cümleyle söylemek gerekirse markalaşmayı başarmış olması. Lidyana.com hem bilinirlik açısından güçlü, hem de marka algısı olarak yüksek bir konumda.Bu da çok ciddi bir PR çalışması, doğru marka ve doğru ürün seçi- mi ve doğru işbirlikleri sonucunda oldu. Ünlülerle yaptığımız işbirlikleri tabii ki bilinirlik konusunda bize katkıda bulundu. Bunun yanı sıra, PR değeri olan bir çok moda bloggerı ve moda tasarımcısıyla da sürekli iş birliği halindeyiz. PR tek başına aslında çok tehlikeli bir silah. Sitenizin kalitesi, taşıdığınız markalar, ürünler ve tasarımcılar, PR çalışmalarınızla gelen müşteriyi tatmin etmezse bu sefer ileriye dönük zarar veren bir mekanizma haline geliyor. Bi- zim ekibimiz bu bağlamda çok iyi iş çıkardı. Dışarıda yaptığımız PR çalışmaları ve içeride oluşturma- ya çalıştığımız algı örtüştü, bu iki güç birleşince de ortaya Lidyana. com’un şu anki başarısı çıktı.

Türkiye’de girişimciliğe olan ilgi ve potansiyeli nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce ülkemizden global bir girişimcilik örneği çıkması nelere bağlı?
Ben Türkiye’ye 2010’da döndüm, geriye baktığımda o zamana göre çok büyük bir farklılık var. 2010’da üniversitelerde konferans verdiğim zamandaki ilgi ve mezun olan arkadaşlar arasındaki girişimciliğe yönelme oranı şimdikinden çok daha azdı. Ayrıca ülkemizde En- deavor, e-tohum, Türkiye Girişim- cilik Vakfı gibi organizasyonlar da farkındalığı artırıyor ve girişimcilik alanında yapılabilecek çalışmaları destekliyor. Birçok üniversitede girişimcilik alanında dersler başlatıldı. Üniversiteler “incubation” merkezleri kurmaya başladı. Bunların hepsi çok iyi gelişmeler. Türkiye’den global anlamda iyi bir örnek çıkabilir. Fakat genelde Türk yatırımcılar, yurtdışında kanıtlanmış modellere yatırım yapmayı tercih ediyor. Riskli ve inovatif fikirlere yüksek değerlemelerden milyonlarca dolar yatırmak, yatırımcıların aklına pek yatmıyor doğal olarak. Çok uçuk değerlemelere varacak büyük projelerin de ilk başta çok riskli olması gerekiyor. Bu sebeplerden dolayı, iyi bir proje çıkması için kurucuların yurt dışına gitmesi gerekiyor. Ben yine de, önümüz- deki yıllarda, ekosistemin de hızla gelişmesiyle iyi projelerin çıkacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz döneme bakarsak, Yemeksepeti gibi çok büyük bir başarı hikâyesi de bu alanda konumlandırılabilir diye düşünüyorum.

Şu an bulunduğunuz nok- taya gelme sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaştı- nız? Tüm bu zorluklara rağ- men yolunuzdan dönme- menizi sağlayan etkenler neydi?

Kendi istediğim ve tercih ettiğim yolda ilerlerken, tüm zorluklarına ve tüm yoruculuğuna rağmen her zaman motive olduğumu söyleye- bilirim. Kendi kurduğumuz şirketlerde maaş almadan çalışırken “En verimli çağımızda finansal olarak hiçbir getiri olmadan çalışıyoruz” gibi düşünceler hiç bir zaman bizi demotive etmedi. Hep beraber bir amaç uğruna emek verirken, o bilinçle o farkındalıkla savaşırken çok daha rahat motive oluyor in- san. Gittiğim yolda hep inandığım işler yaptım o yüzden bu zorluklarla karşılaştığımda sonucun hep iyi olacağını bilip motivasyonumu kaybetmemeye özen gösterdim.

Sporcu kökenli olmanızın iş hayatınıza getirileri neler oldu?
Sporcu kökenli olmak özellikle bizim gibi profesyonel sporculuk geçmişi olan kişiler için iş hayatın- da büyük fayda sağlıyor. Genç yaş- ta farklı sorumlulukları üstlenmek, ve takım tecrübesini edinmek profesyonel hayata başlarken, bireyi bir adım öteye taşıyor. Fenerbahçe ve Türkiye milli yüzme takımını defalarca ulusal ve uluslararası müsabakalarda temsil ettim. Bunlar küçük yaşta kimsenin deneyimlemediği tecrübeler. 14 yaşında bir takımın lideri olarak yurtdışına yarışa gittiğiniz zaman o yaşta o olgunluğu ediniyorsunuz ve o sorumluluğu tadıyorsunuz.Takım oyununu ve beraber hare- ket etmeyi öğreniyorsunuz. Aynı zamanda okulla beraber yüzme sporunu yürütmek çok zordu. Sabah 4.30’da kalkıyordum sabah antrenmanına gidiyordum. Öğlen okulum başlıyordu. Ardından saat sekizden akşam dörde kadar okul saatleri devam ediyordu, çıkınca tekrar antrenmana gidiyordum. Zaman yönetimini çok iyi yapmak gerekiyordu. Bu sebeple disiplin de geliştiriyorsunuz, kendinize iyi bakıp hasta olmamayı öğreniyorsunuz. Bütün bunlarla sene sonundaki şampiyonaya hazırlanıyorsunuz. Aynı şekilde, iş hayatında da disipline olmak, zaman yönetimi, liderlik, takım oyunu kavramları var. Bunlarla beraber maratonun sonuna, başarıya doğru ulaşmaya çalışıyorsunuz takım olarak. O yüz- den çok büyük benzerlikler var. Çok küçük yaşlardan beri yani tam da karakterinizin oturduğu yaşlar- da bunları deneyimlemiş olmanın da büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum.

İş hayatınızda olmazsa olmaz kurallarınız var mı? Varsa neler?
Benim için en önemli şeylerden biri evin işyerine yakın olması. Özellikle İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu bir şehirde uyanık olduğumuz zamanın önemli bir kısmını trafikte geçirmek bana büyük kayıp geliyor. Çok çalışmak ve uykuyu almak gerekiyor. İşe konsantre olabilmek için yorgun olmamak ve odaklanabilmek gerekiyor. Elinizdeki projelerin arasında öncelik sırasını iyi yapabilmenizi gerektiriyor. Bir de delegasyon çok önemli, işlerinizi delege edebileceğiniz kalifiye elemanlarınız ol- malı. Onlara görevleri delege ede- bilmeniz lazım, ne kadar kontrolcü olursanız olun ki çoğu girişimcinin yapısında kontrolcü olma eğilimi vardır her şeye yetişme ihtimali olmadığı için hayatta delege etmeyi bilmek gerekiyor.

2016’da yeni yatırım projeleriniz var mı? 2016 hedefleriniz neler?
Lidyana.com olarak hedefimiz karlılığa geçmek. Tasarımcılarla ve global markalarla çalışmalarımıza devam etmek. Karlılığa geçme politikamızda da hem ciro hem de verimliliği artırarak yolumuza devam etmek istiyoruz. Onun haricinde de mobil tarafta bazı yatırımlarım var. Daha önce- ki senelerde yaptığımız yatırımların büyümesini umut ediyorum. 2016’da sürpriz bir projeye imza atabiliriz.

Yeni girişimcilere tavsiyele- riniz neler?
Yeni girişimcilere çok çalışmalarını ve hayallerinden asla vazgeçmemelerini tavsiye ederim. Girişimci, farklı görüşlere hep açık olmalı ve fikirlerini sürekli şekillendirmeli. Eğer beklenmedik bir durum söz konusuysa, hızlıca manevra yapa- bilmeli. Bence iyi bir girişimcinin en önemli özelliklerinden biri beklenmedik durumlara adapte olabilme- sidir. Girişimciliğin zorluklarını bilip, uzunca bir dönem sosyal hayatı da askıya almalarını gerektiğini kabullenip, ona göre bu heyecanlı yola atılmalarını tavsiye ederim.

 

 

Yazar hakkında

eticaretturkiye administrator

210 yorum

CevJSMxSmfpvYayın tarihi3:19 pm - Nis 14, 2017

Your’s is the ingeilltent approach to this issue. http://licmjai.com [url=http://ofnwhsbv.com]ofnwhsbv[/url] [link=http://raknfj.com]raknfj[/link]

Bir cevap yazın